İstanbul Ticaret Odası (İTO) Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM), “Reel Sektörün Dönüşümünde E-Ticaret ve E-İhracat” başlığıyla bir rapor yayımladı. İstanbul’da faaliyet gösteren 513 şirket ile yapılan anket sonuçlarına yer verilen rapora göre, şirketler e-ticarette en çok 4 konuda zorluk yaşıyor. Yüksek komisyon oranları şirketlerin maruz kaldıkları zorluklar arasında yüzde 56,5 ile ilk sırada yer alırken, kargo ücretlerinin yüksek olması yüzde 45,5 ile ikinci, e-ticarette aşırı rekabet yüzde 37,8 ile üçüncü, lojistik problemler ise yüzde 30,9 ile dördüncü temel zorluk oldu.
8 trilyon doları aşacak
Raporda yer alan tespitlere göre dünya genelinde 2021’de 5,21 trilyon dolarlık hacme ulaşan e-ticaret satışlarının 2026’da 8,15 trilyon dolar olması bekleniyor. Ankete katılan şirketlerin yüzde 48’i kendi internet sitesi, mobil uygulama veya online satış platformları aracılığıyla e-ticaret yapıyor. Şirketlerin yüzde 39,4’ü e-ticaret alanında 3-5 yıldır faaliyet gösteriyor.
Bu alanda 10 yıl ve üzeri süre faaliyet gösterenlerin oranı yüzde 9,4 olurken, ankete katılan şirketlerin yüzde 35,8’i e-ticaret kanalıyla e-ihracat yaptığını beyan etti. İhracat yapan şirketler arasında e-ihracat yapanlar ise yüzde 67,2 düzeyinde kaldı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun kesişme noktasındaki stratejik konumu ve Afrika ile artan ticari faaliyetleri ile e-ticaret ekosisteminde önemli bir küresel aktöre dönüşme potansiyeline sahip olmasıyla öne çıktığını belirtti.
Avdagiç, 2020’de İstanbul’da kişi başına düşen e-ticaret harcamasının 3 bin 330 TL iken 2022 yılının ilk 6 ayında bu tutarın 9 bin 857 TL’ye yükseldiğini bildirdi. Avdagiç, e-ticaretin kendisine harcanan yatırımları güçlü bir katma değere ve ekonomik güce dönüştürebildiğini belirterek, şunları kaydetti: “Türkiye jeopolitik konum, potansiyel üretim gücü ve nüfus dinamiğiyle önemli bir ekonomik güç merkezi olma yolunda.
İhracat hedefleriyle birlikte e-ticaret ve e-ihracat, Türkiye için önemli bir yatırım ve katma değer imkânı sunuyor. İhracata dayalı büyüme modelinin ve ekonomik refahı tabana yayacak stratejik yatırım alanlarının başında geliyor. E-ticaret ve e-ihracat ekosistemlerinin sunduğu güçlü potansiyellerin ekonomiye uyarlanması ise Türkiye için milli üretimin ve özgür ticaretin kapısı olacaktır.”
Adil bir ekosisteme ihtiyaç bulunuyor
Rapora göre, e-ticaretin bir alt kolu olarak e-ihracat da bu yeni pazar içinde önemli bir büyüklüğe ulaştı. Mevcut sorunların aşılması için çözüm ve önerilerin de sunulduğu raporda, teşvikler, düzenlemeler, yeni teknolojilere yatırımlar gibi birçok başlığa değinildi. Raporun öneriler bölümünde, “E-ticaretin gelişiminin sürdürülebilir bir zeminde ilerlemesi için adil bir e-ticaret platformları ekosistemi tesis edilmeli. Bu kapsamda adil fiyatlandırma, komisyon oranlarının makul seviyelerde kalması, rekabetin teşvik edilmesi gibi unsurlara dikkat edilmesi gerekiyor” denildi.