Diş ipi kullanmak sanıldığı kadar basit değil! Dişinizin tipine göre tercih yapın

Diş İpi Kullanmanın Önemi

Diş bakımı sadece dişleri fırçalamakla sınırlı değildir. Dişlerinizi sadece fırçalamak, dişlerinizin beş yüzeyinden sadece üçünü temizler. Bu nedenle diş ipi kullanmak çok önemlidir. Diş ipi kullanmadığınızda diş yüzeylerinizin %40’ını temizlememiş olursunuz ve bu da plak ve bakteri birikmesine neden olabilir, bu da çürüklere ve diş eti hastalıklarına yol açabilir.

Diş İpi Kullanma Yöntemleri

Diş ipi kullanmanın iki yöntemi vardır. İlk yöntem, ipin çoğunu orta parmaklarınıza sarıp baş parmaklarınızla yönlendirerek makara yöntemidir. Bu yöntem, bakteriyel kontaminasyonu engellemenin anahtarıdır. Diğer yöntem ise diş ipini halka şeklinde bağladığınız halka yöntemidir. Hangi yöntemi tercih ettiğiniz seçiminize bağlıdır. Makara yöntemi genellikle daha fazla kontrol sağlar ve diş ipinin sürekli ayarlanması gerekmez.

Dişlerinizin aralığına göre, bazı diş ipi türlerinin diğerlerinden daha etkili olduğunu görebilirsiniz. Sıkı dişlere sahip insanlar genellikle daha ince diş ipinin daha etkili olduğunu fark ederken, dişlerinde boşluklar olanlar daha kalın diş ipi tercih edebilir.

Diş İpi Fırçaları

Mini diş ipi fırçaları, geleneksel diş fırçalarının ulaşamadığı alanları temizlemek üzere tasarlanmıştır. Bu nedenle diş telleri veya diğer diş cihazları olanlar için de uygundur.

Related Posts

Kıyamet Havada mı Kopacak?

Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof.Dr. Hamit Hancı’nın, ‘havanın önemli bir silah, savaş aracı’ olduğu yönünde açıklaması gündem oldu. Ünlü Yazar Abbas Güçlü’de aynı konuya değindi. 

Uykunun gizli düşmanı belli oldu

Uyumadan önce ekran kullanımını sınırlamak, uyku kalitesini artırıyor. Dr. Tarık Mecit, ekran ışığının beyin üzerinde uyarıcı etkiler yarattığını ve bu durumun uykuya geçişi zorlaştırdığını belirterek, ideal alışkanlıklar hakkında uyarılarda bulundu.

Sıklıkla teşhis edilemiyor, yanlış anlaşılıyor… Göründüğünden çok daha yaygın

Fonksiyonel nörolojik bozukluk (FND), ciddi nörolojik semptomlara yol açmasına rağmen sıklıkla teşhis edilemeyen ve yanlış anlaşılan bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Hareket kaybı, konuşma güçlüğü, yürüme zorluğu gibi belirtilerle kendini gösteren bu durum, bazen yanlışlıkla psikolojik bir sorun olarak değerlendirilerek hastaların ciddiye alınmamasına neden olabiliyor.

Doğru sandığınız egzersizler sağlığınıza zarar verebilir!

Geçirdiği trafik kazası sonrası yanlış tedaviyle kolunu neredeyse kullanamaz hale gelen 80 yaşındaki Mehmet Tuncay Üstüoğlu, doğru tedavi süreci ve doğru egzersizlerle sağlığına kavuştu. Uzmanlar, cerrahi müdahale sonrası rehabilitasyon sürecinde yapılan yanlış egzersizlerin tedavi başarısını ciddi şekilde etkileyebileceğini vurguladı. İşte dikkat edilmesi gereken kritik noktalar…

Bir lokması alerjiyi tavan yaptırıyor! Yediklerimiz polenleri hareketlendiriyor

Birçok alerji hastası için mevsim değişikliği sadece hava durumunda yaşanan bir farklılık değildir. Hapşırma, öksürme, tıkanıklık ve daha fazlası dahil olmak üzere bir dizi rahatsız edici semptomu da beraberinde getirdiğinden zorlayıcı bir dönemdir. Havadaki polenler başta olmak üzere bir dizi değişiklik alerjik reaksiyonları kötüleştirebilir. Mevsimsel alerjiler için bir tedavi olmasa da, alacağınız bazı önlemler iltihabı yönetmenize ve semptomları azaltmanıza yardımcı olabilir. Hangi yiyeceklerden kaçınmanız gerektiğini bilmeniz daha az alerjik atak geçirmenize yardımcı olabilir. İşte kaçınmanız gereken yiyecekler!

Kusma, kanama ve karın şişliğiniz varsa dikkat!

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alper Sözütek, dünyada 3’üncü sıklıkta görülen kolorektal kanser vakalarının bölgede 20’li yaşlara kadar indiğine dikkati çekip, “Tuvalet alışkanlığında değişiklik, bulantı, kusma, kanama, karın şişliği gibi durumlar bir anda beliriyorsa ve özellikle 40 yaş üzerindeyseniz; kolorektal kanser ön tanısına sahipsiniz diyebilirim” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir